17 Kasım 2009 Salı

HELİN - RASİM MEVZUSU



WTF!!

medyacılar mı daha zavallı, yoksa Helin-Rasim ikilisi mi? karar veremiyorum

Çoklu yetenek Helin Avşar'ın seksapalitesi, yapı gereği odunsu olan Taraf yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'yı yumuşatmaya yetmemiş! Buna rağmen, ortaya çıkan sözde-sado-mazo bu fotolar, muhtemelen sadece misyoner pozisyonunda sevişen bi takım medyacılar tarafından kınanıo!!!!!!!! (WTF!!!)

Helin, Chanel logolu çizmesi ve Burberry ekoseli elbisesiyle tam bir moda kurbanı!!


Rasim, "Bir süredir Helin'le aramızda elektriklenme var" demiş. Kolay gelsin!!


Sizce de bu fotoda Fariye Abla tarafından sevişmeye zorlanan (ima edilen o olduğu için) zavallı komşu çocuğu gibi durmamış mı?


Rasim, ölü taklidi falan mı yapıo ? :S


neler konuşulduğu çok da önemli olmayan bir röportaj

Haftasonu Habertürk gazetesi ekinde son dönemin acar röportajcısı, çoklu-yetenek Helin Avşar'ın Rasim Ozan Kütahyalı'yla yaptığı, neler konuşulduğunun çok da önemli olmadığı bir röportaj vardı.
Röportajın asıl önemli unsuru, şu yukarda gördüğünüz sözde-fetiş fotolardı.

Bu gerzek fotolar için neden bu kadar yaygara koptuğunu gerçekten anlamıyorum. Ahmet Hakan çıta yükseldi dio, çoğunluk medyacı, gastecilik laçkalaştı...

Sözde 'konumlu' insanlar en ufak bir değişikliğe bile devrim havası verdiklerinde şaşkınlık içerisinde içinde bulunduğum topluma yabancılaşıyorum.

"Nası yani, bu fotolar mı olay yaratan?" oldum ilk gördüğümde.

Batı lifestyle dergilerinden araklanmış bir konsepte, zavallıca bir uyarlama yapmışlar ve sado-mazo bir foto çekimi olmuş.

Helin de Rasim de eğlenmişler görünüo.
[Rasim'in söylediğine göre aralarında bir süredir elektriklenme varmış :S eğer bu fotolar o elektriklenmeyi yansıtıyosa. Rasim yapı gereği bir odun!!!]

Ben çekimden bir fetiş zevki alamadım.
Rasim konuya adapte olamamış. keşke birisi ona sado-mazo ilişkinin nası icra edildiğinden bahsetseydi. :D
Daha çok Fahriye Abla'yla sevişicek komşu lise çocuğu havasında :S

Helin dominatrix gibi durmuo, fazla cici :S

Ayrıca Chanel çizmeleri, fetişle hiçbir alakası olmayan, tam bir görgüsüzlük ürünü .

Fotoğraflardaki ışık kullanımı alakasız. (biraz psikolojik baskı oluşturması gerekmez mi?)

ve sado-mazo ilişki ile gayet romantik çağrışımları olan Boğaz ne alaka?

Son olarak,
Türkiye'deki bu 'yüce' ahlakçılık gerçekten artık içimi bayıyo! Seksi bile olmayan bir takım fotoları bile "hımm demek ki bu 'uygunsuzmuş'" die içimde yeniden yargılamam gerekio.

daha ve daha ve daha KİNKY şeyler görmek istiyorum!!!!!!!!

MEL- DER Kİ...

Ben asıl bir popüler kültür malzemesi olarak Helin Avşar konusuna takılmış vaziyetteyim.

Bizim insanımız popüler kültürle yaşıyor ama onun en temel beslenme mecrasını algılayamamış görünüyor. Hala "bu insan neyi başarmış ki haberi yapılıyor?" diye sorabiliyorlar mesela. Bu soru popüler kültürün tabiatına ters bir kere. Gerçekten yapacak işi olan, yani ameliyat edecek hastası, hapisten kurtarılacak müvekkili, eğitilecek talebesi olan insanın işi değildir zaten yaşadıklarıyla gündeme gelmek. İsmini milyonlarca kişinin bildiği ama ne iş yaptığını anlayamadığı insanlarla dolu dünya. Bir takım ilişkiler/tavizler sonucu bu rolü üstlenmişler işte.. Onlardan uzak olmak isteyen televizyon izlemez ya da magazin haberleri yayınlayan gazeteler almaz evine, olur biter. Yani kimsenin onları bu rolleriyle yargılayıp suçlama hakkı yok.

Yine de, en vasıfsız popüler kültür insanının bile işe yarasın ya da yaramasın, iyi kötü bir vasfı vardır. Ama Helin Avşar cidden ayrı bir vak'a.
Ülkenin en güzel kadınlarından birinin kardeşi ama o maalesef babasına çekmiş: çirkin.
Ablasında şeytan tüyü olduğu söylenir: Helin'de gram sempatiklik bile yok.
TV programlarında konuşurken görüyorum bazen: 'zeka' kelimesiyle ismini yan yana kullanmaktan bile imtina ederim.
Tonla parası var, kafasını yorması gereken belki de tek şey o gün ne giyeceği: röportajda kullandığı Burberry bana BURDA dergisinde sırf sayfa doldurmak için kullanılan ve kimsenin dikip giymeyi aklından bile geçirmediği elbiseleri hatırlattı.

Bu anlamsız durumla ilgili aklıma gelen tek cevap Hülya Avşar'ın, bu 'Natural Born Loser' haline acıyıp kardeşini gündemde tutmaya çalışması. Şöhret tutkunu bir ablanın kardeşine yapacağı yardım da ancak bu kadar olurdu zaten.
Samimiyetle söylüyorum, üzülüyorum ben bu kızcağıza.. Yaşlanınca büyük ihtimalle ablasından kalan tüm servetini jigololara ve alkole yatıracak, sürekli 'mutlu' gençliğinden bahseden çekilmez bir tip olarak ölüp gidecek.

WTF

ben insanlara yüklenen vasıfların çok abartıldığını düşünüyorum. Yani Helin doktor olsa kimin umurunda olurdu ki?

zeki olsa noolur olmasa noolur? Kişi çok zeki de olsa çok salak da olsa abartmamak gerek. Bence bu dünyada yeterince zeki insan var. Ve bak bakalım nası boktan bi dünyada yaşıyoruz.

benim asıl tilt olduğum: Proje çocuklar üreten anne babalar!
Oğlum çok zeki olsun dio mesela. Bir yığın ders aldırıp çocukluğunu mahvedio! onun mutlu veya mutsuz olası umurlarında bile değil. İlerde takdir edilince bizi anlar nası olsa diolar.

Dahiler, süper yetenekli insanlar hep acıklı, travmatik geçmişlerden çıkmış insanlardır.
Çocuğunun Mozart olmasını istemek, aynı zamanda onun mutsuz olmasını da istemektir bence.

Michael Jackson süper bir örnek buna. İnsanların sürekli onun ne denli başarılı olduğunu anlatıp durmalarına şaşırıyorum.
Bu adam çocukken babasından kemerle dayak yemiş. Başarının bedeli bu mu olmalı?: Bozulmuş bir psikoloji :S

Bence ne dilediğimize dikkat etmemiz gerek. Başarıya, mükemmelliğe vs. fazla takık bir uygarlık haline geldik. Ki bu çok sinir bozucu.

MEL

İnsanın dünyada en çok mutluluğu ve huzura ihtiyacı var; zeka kimin umurunda! Ama en azından bir artı özellik gösterebilseydi Helin Avşar, gelebileceği yerleri hayal edemiyorum şu ülke sınırları içinde. Zeka da diğer yoksunlukları içinde, o yüzden vurgu yaptım.

Michael Jackson olayıysa bambaşka benim gözümde. Ben Michael'ı Aslan burcu zannedip, şöhretle başa çıkamamasına şaşırırdım hep. Adamın Başak burcu olduğunu öğrenince jeton düştü resmen. Başaklar şöhreti elde edebiliyorlar, ama onun ağırlığını kaldıracak içsel güçleri olmuyor genelde. Ayrıca Michael'in Güneş'i 6. evde, sağlık sorunlarıyla uğraşması da şaşırtıcı değil.
Astrolog Oğuzhan Ceyhan Michael'la Elvis'in yıldız haritalarının inanılmaz benzerlikler gösterdiğini yazmıştı. Dünya'nın en ünlü iki insanı arasında böyle kozmik bir bağ olması ne müthiş! Elvis boktan bir çocukluk yaşamıştı, babasız büyüyen Bill Clinton'ın ya da Barack Obama'nın da 'süper çocuk' formüllerinden uzak büyüdüklerini tahmin etmek zor değil.
Diğer taraftan da George Bush'a bakalım, işte süper çocuk formülünün zirvesinde o var!
Bir insanın mutluluk ve başarıya ne derece sahip olabileceği doğduğu anda belirleniyor aslında. Süper anneler vakitlerini boşa harcıyorlar:p

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder