18 Kasım 2010 Perşembe

Milliyetçilik mi?? Come on....



Geçtiğimiz hafta Emina Sandal'ın, bugün bildiğimiz şekliyle kendisinden çok Nuray Mert'e benzediği yıllarda çekilmiş bir fotoğrafı yayınlandı gazetelerde. Sonrasında Emina 'evet, mükemmel vücudumu gölgeleyen kemerli bir burnum vardı, ben de olaya el attım' demek yerine 'havuzda oynarken burnum kırılmıştı, operasyon zorunluydu' gibi bir açıklama yaptı.  Dudaklarındaki silikonuysa herhangi bir havuz ya da barbekü partisiyle ilişkilendirmemesi ilginçti. (Hayır değildi..muhtemelen burunla ilgili bu ilk hikayenin yeterli olduğunu, kimsenin aklına dudaklarını sormanın gelmeyeceğini düşünmüştür.)

Sonra da hızını alamayıp (evet, bu post'ta klasik Türk magazin muhabiri klişe cümlelerine yer veriyorum) konuyu olabilecek en absürd ve arabesk noktaya bağladı: Türkler, bir Sırp'ın başrol oynamasına dayanamıyor dedi! Bu noktada da kendisiyle aynı genetik mirasa sahip olan ağabeyi Mirsad Türkcan'ın milli takımımızda oynamasını nasıl kabullendiğimiz sorusunu es geçmesi ilginçti.



Göze çok güzel, elit görünen bir kadının, basınla yaşadığı ilk gerilimde böyle sığ kaçış noktaları bulup korunmaya çalışması ne acayip işmiş...

Yıllarca hem şöhretlerini koruyup, hem de ulaşılmaz ve elit görünebilmeyi başaran insanların en önemli sırlarından biri de bu ince noktada yatıyor aslında. Gereksiz yere kuşanılan kalkanların, üzerilerindeki pulları dökeceğini; sonunda normal insan oldukları anlaşıldığında da kaybedenin kendileri olacağını bilip, 'el ne demiş' sorusuna duyarsız hale getiriyorlar düşüncelerini. Eh, düşününce şöhret denen olguyu var eden de bu yaklaşım değil mi?

3 yorum:

  1. "...Mirsad Türkcan'ın milli takımımızda oynamasını nasıl kabullendiğimiz..."

    Haklı olarak eleştirdiğiniz noktada benzer bir hataya siz düşmüşsünüz, yukarıdaki söz öbeğini irdelediğinizde anlayacaksınız umarım. İpucu: 'kabullenmek'

    Ayrıca;
    "Burun Emina'nın burnu
    Niye dert ettin ki bu durumu"
    gibisinden bir 'durum' mevcut... Ama zevkler ve renkler tartışılmaz idi, di' mi...

    YanıtlaSil
  2. Pekala, güzel bir eleştiri. Ama iki noktada da tamamen yanlış hedef.
    Eğer Emina'nın açıklamasını okuduysanız 'kabullenememek' ifadesini kullananın o olduğunu, benim de aynı ifadeyi sırf bu yüzden kullandığımı anlardınız. 'Bir Sırp'ın başrolde oynamasını kabullenemiyorlar' diyor Emina, ifadenin çıkış noktası bu.
    İkinci nokta da şu ki, Emina'nın burnu eski ya da yeni haliyle beni hiç ilgilendirmiyor. Bence her haliyle güzel bir kadın. 'Burnu estetik' haberlerini kafaya takıp eleştirileri alakasız noktalara çekmeye çalışan Emina'nın kendisi..ki yazıyı dikkatle okursanız temel eleştirinin 'ne olmuş ki burnun estetikse, buna mı cevap veriyorsun' olduğunu görürsünüz.

    YanıtlaSil
  3. kabullendiğimiz
    yazdığınız için emina'nın mantığıyla hareket ediyormuşsunuz gibi bir içeriğe bürünüyor söz konusu cümleniz. en azından buradan öyle görünüyor.

    'kabullendiğimiz'
    şeklinde yazsaydınız, 'kabullenme' eylemine özel bir vurgu yapmış olup, ifadenin aslının kendinize ait olmadığını, kelimeyi emina'nın kullanış şekline ve mantığına atıf yaparak kullandığınızı belirtmiş olurdunuz. böylece yanlış anlamaların ve anlaşılmaların önüne geçmiş olurdunuz :)

    Diğer söylediklerinize katılıyorum.
    Neyse tatlıya bağlayalım...
    Tatlı niyetine;
    http://www.mojvideo.com/video-emina-jahovic-dal-ona-zna/969cd02260a6e6ba3fd0

    YanıtlaSil